23 Kasım 2011 Çarşamba

YENİ MEDYA

Serdar Karagöz
15.10.2010

The New York Times'ın geçtiğimiz hafta Japonya'dan misafirleri vardı.

Bir süredir görev yaptığım The New York Times "Syndicate" departmanına dünyanın pek çok bölgesinden gazete patronları ve yöneticileri gelir. Dünyanın değişik bölgelerinden gelen basılı medya (printed media) yöneticileri ile sektör analiz edilir. Bu özelliği ile The New York Times sadece Amerika'daki medyanın değil tüm dünya medyasının nabzını tutuyor.

Japon misafirlerden önce The New York Times'ın İsviçreli ortağı misafirimizdi. Batıdan doğuya bütün medya yöneticileri basılı medya ürünleri için aynı şeyi söylüyorlar. Tiraj ve reklam gelirleri gittikçe düşüyor. İşten çıkarmalar yaşanıyor ve maliyet düşürücü tedbirler alınıyor.

Dünyanın en çok satan gazetesine sahip olan Japon gazete yöneticileri de bu günlerde hayatlarının en güzel günlerini geçirmiyorlar.

Basılı gazetenin popülerliğini yitirmesi meselesinde en zor durumda olan medya yöneticileri Japonya'da. Çünkü dünya günlük gazete satış rakamları sıralamasında ilk beş sırayı Japon gazeteleri elinde bulunduruyor.

Karşılaştırma yapmak işimizi kolaylaştırabilir.

Türkiye'de günlük toplam gazete satış rakamı yaklaşık 4.5 milyon. Japonya'nın sadece Yomiuri Shimbun gazetesi 12 milyon civarında satıyor. Böyle bir medya ürünü sanırım bütün medya patronlarının sahip olmak isteyecekleri bir şey. Japon gazeteleri her gün milyonlarca insana abonelik sistemi ile ulaşıyor. Toplam gazete satış rakamı 50 milyon'un üzerinde. Dolayısıyla okuyucunun basılı gazeteyi bırakıp, internete yönelmesi sektör yöneticilerini ciddi biçimde tedirgin ediyor. Japonya'da basılı gazete sektörünün batıya göre daha yavaş eridiğini söylemek mümkün. Fakat tirajların yüksek olması kayıpların batı ülkelerinden daha fazla olmasını beraberinde getirecek. Sadece içerik üreticileri değil basım ve dağıtım başta olmak üzere gazete ile ilgili bütün alt sektörler için oldukça sıkıntılı günler bekleniyor.

Radyoların ilk çıktığı yıllarda gazete işi ile ilgili karamsar bir havanın oluştuğunu ama bunun gazetelerde fotoğrafın yaygınlaşması gibi bir strateji ile geçiştirildiğini söyleyebiliriz. Radyodan hemen sonra televizyon, gazete sektörünü karamsarlığa sevk etmişti. Sektör, ürünlerini renklendirerek buna bir cevap verdi. Radyo ve televizyon gazete sektörünü bitiremedi. Sektör bu iki "medium" ile baş etmesini bildi.

Ama bugün radyo ve televizyon ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir tehdit var; internet!

Bu sefer sektör internete nasıl cevap vereceğini bilemiyor. Bazıları teslim bayrağını çoktan çekmiş durumda. Japon basılı medya sektörü hacmi dolayısıyla bu konuyu en çok dert edinenlerin başında geliyor. Açıkçası konuştuğum Japon medya yöneticilerinin de geleceğe yönelik bir stratejileri olduğunu söylemek oldukça zor. Japon tüketim alışkanlığındaki muhafazakârlık bir müddet onları ayakta tutacak ama gençlerin eline kâğıt tutuşturmak o kadar da kolay olmayacak. Japonlar da kâğıdı kurtarmak yerine kâğıt sonrasını düşünmeye başlamış durumdalar.

Hürriyet Gazetesi'nden İsmet Berkan sektöre ilişkin geçtiğimiz günlerde bir yazı yazdı. Berkan, internet üzerinden ücret ödenerek gazete okunmasının bir çıkış olabileceğini söylüyordu. Berkan yazısında, The New York Times'ın internet edisyonu için ücretli modeli denediğini ve başarılı olamadığını ifade etti. Bu bilgi yanlış değil ama eksik. Çünkü The New York Times önümüzde Ocak ayından itibaren içeriğini ücretli yapacak. Ve bundan sonra ki yatırımlarını dijital alana yöneltecek. Sürekli düşen tiraj meselesini artık temel sorun olarak görmeyecek. Ve büyümeyi dijital alanda hedefleyecek.

Son Rakamlar Son rakamlara göre Amerika'nın en çok satan gazetesi interneti ücretli olan The Wall Street Journal. Günlük satış rakamı 2 milyon civarında. Hemen arkasından USATODAY geliyor. Satış rakamı 1.3 milyon. Üçüncü sırada The New York Times var. Günlük tirajı; 870 bin.

Geçen yılın bu dönemlerine göre The Wall Street Journal hariç bütün gazetelerin tirajlarında azalma görüyoruz. Gelirler düzeyinde de ciddi düşüşler yaşanıyor. 3. çeyrek rakamlarına baktığımızda The New York Times'ın internet gelirleri hariç bütün gelirlerinde gerileme var.

Amerika'nın bir diğer medya devi USATODAY gazetesini çıkartan Gannett için de durum aynı. 2010 yılının 3. Çeyrek rakamlarına göre; Gannett bünyesindeki basılı medya ürünlerinden elde edilen gelirler yüzde 5 azalırken, dijital medya ürünlerinden elde edilen gelirler yüzde 10 artmış durumda. Gelinen noktada Gannett de The New York Times şirketi gibi bütün yatırım stratejisini dijital üzerine kurma kararı almış durumda.

Bünyesinde basılı medya ürünü bulunduran medya grupları artık gelecek projeksiyonlarını dijital markete göre şekillendiriyor. Yılsonu mali rakamları belirginleştikçe internete uyum sağlamanın ve ona uygun medya stratejileri geliştirmenin önemi daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

Dünya medyası kendini bu yeni duruma çok hızlı bir biçimde hazırlıyor. Dolayısıyla çok değil yakın bir gelecekte medya sektöründe "doğal seleksiyon" ile karşı karşıya kalacağız. Yeni döneme kendini uyarlayamayanlar dijital arşivlerdeki yerlerini alacaklar.

İyi bir hafta dilerim.

serdar.karagoz@sabah.com.tr

http://twitter.com/serdarkaragoz/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder