21 Mart 2012 Çarşamba

Vuslat Doğan Sabancı geleceğin medyasını anlattı

Hürriyet Piyasanet
17 Mart 2012, Cumartesi,




zsdsda.jpg
Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, medyada geleceğin internet yayıncılığıyla birlikte içerik ve marka yaratmadaki başarıda olduğunu söyledi.

Bursa’da Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl ilki düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ‘Geleceğin sektörleri’ başlıklı oturumda konuşan Sabancı, iyi fikrin internet yayıncılığında çok önemli olduğunu ancak marka yaratarak kalıcı olmanın maliyetinin yüksek olduğunu belirtti.

Vuslat Doğan Sabancı şöyle konuştu:

“Medyanın geleceği internet. Çok iyi bir fikrin varsa internette yayıncılık yapmak gerçekten kolay. Çünkü giriş sermayesi o kadar yüksek değil. Dağıtım kanalları herkese açık. Geleneksel medyadaki gibi televizyon kanalı, matbaa makinen ya da dağıtım ağının olması şart değil. Ama internette yayıncılık yapmak diğer taraftan tuzaklarla dolu bir yol. Çünkü, kalabilmek zor. Marka oluşturabilmek için gereken sermaye o kadar yüksek ki; gerçekten bunu başaranlar çok az.”

YURTDIŞINDAKİ REKABET TÜRKİYE’YE GELMEDİ

Türkiye de dahil dokuz ülkede internet yayıncılığı yaptıklarını hatırlatan Sabancı, yurtdışındaki rekabetin henüz Türkiye’ye gelmediğine de dikkat çekti.

Vuslat Doğan Sabancı, “Görüyoruz ki, bu rekabet Türkiye’ye daha gelmemiş gibi. İnternette iyi fikrinin var olmasına ve başarılı bir içerik sunabilmene rağmen yaşayabilmek için çok fazla pazarlama yatırımı yapmaya ihtiyacınız var. Dolayısıyla, gereken yatırımın zamanlaması ve yönü değişiyor. Dağıtım kanallarından daha ileriye pazarlamaya dönüyor” dedi.

KALIN DUVARLAR YIKILDI

İnternetin aynı zamanda medyada çok önemli bir değişim yarattığını ve mecralar arasındaki kalın duvarları yıktığını belirten Sabancı, “Yani, internet ve teknoloji sayesinde TV, gazete, dergi, radyo gibi mecraların hepsi birbirine girmeye başladı. Artık bu mecralarda var olan markalar var. Ama mecralar net değil” dedi.

Vuslat Doğan Sabancı şöyle devam etti:

“Bugün Hürriyet Gazetesi’yle 2 milyonluk bir kitleye, onun yanında hurriyet.com.tr sitesi ile 2.2 milyon kişiye erişiyoruz. Bu iki mecra arasında kesişen kısım sadece yüzde 15. Bunun yanında, son 1.5 yılda Hürriyet’i takip eden sosyal medyada 1.5 milyon kişilik bir kitle yaratılmış. Mobil tarafında da 400 bine yakın takipçimiz var. Ayrıca, iPad’de 130 bin takipçimiz var. Böyle baktığımızda, 5 milyona yaklaşan bir girişimden bahsediyoruz. Hürriyet Gazetesi ile sadece 2 milyon kişiye ulaşıyoruz. Ama elbette gücümüz, köklerimiz, tecrübemiz oradan geliyor. O olmasa bütün bu noktalara erişemezdik”


MARKALAR ÖNE ÇIKTI
Vuslat Doğan Sabancı, mecraların birbirine girmesinden dolayı artık markaların öne çıktığını ifade ederek, markanın takipçisi olmanın önemine de işaret etti.

Sabancı şöyle devam etti:

“Dijital dünyada markayı oluşturmak kolay değil, çok zor. Artık, markalarla her yerde olmak zorundasınız. Hem medyada hem de diğer alanlarda. ‘Ben sadece Facebook kullanıyorum, gazete okumuyorum, radyo dinlemiyorum’ diyebilir misiniz ya da ‘Sadece televizyona bakarım’ diyebilir misiniz. Tabi ki hayır. İnternete de giriyorsunuz, bazılarımız twit de atıyoruz.

“Dolayısıyla marka olarak ihtiyaç duyulan yerde her formda olmalıyız. Biz markamızın takipçisi olmalıyız. Medyanın geleceği güçlü markalarda yatıyor.

“Sabancı, teknolojinin güçlü markaları oluşturup, büyütüp devam ettirmede medya sektörüne önemli fırsatlar verdiğini de söyledi.”

İÇERİK KRALDIR

Vuslat Doğan Sabancı konuşmasında teknoloji ve internet sayesinde medya sektörü için ‘içerik’in yeniden ön plana çıktığını da belirtti.

Vuslat Doğan Sabancı,”Artık dağıtım kanalları gibi katma değeri az olan işlerle uğraşmayın. Bunu zaten Apple şirketi ve başka dağıtım kanalları sizin için yapıyor. Siz içerik üretiyorsunuz. Burada, asıl yapmanız gereken işe geri dönüyorsunuz. Bu noktada asıl farkı yaratacak olan içeriktir. 15 yıldan beri sessiz sessiz, hafif korka korka söylüyorduk. Ama şimdi daha yüksek sesle söyleyebiliyorum, ‘İçerik kraldır’. Bizim işimiz içeriktir” dedi.

“FISTIĞIN YANINDA HAVYAR ÜRETMEYİ DE ÖĞRENECEĞİZ”

Vuslat Doğan Sabancı bu noktada içeriğin nasıl olması gerektiğine de değinerek, kimsede olmayan içeriğin üretilmesinin önemine işaret etti.

Vuslat Doğan Sabancı, “Fıstık üretmenin yanı sıra yüzde 20 havyar üretmeyi de öğreneceğiz. Yani kimsede olmayan. Kendi aramızda böyle bir dengeyi konuşup, kurguluyoruz. Tabi ki, son dakika haberleri de üreteceğiz. Ama, hiç kimsede olamayan, iyi işlenmiş her boyutuyla sunulmuş her yere verilmiş içerik kıymetli içeriktir. Bunun için de her zaman para ödemeye değer” dedi.

Vuslat Doğan Sabancı, Hurriyet markasının sadece haber değil içerik markası olduğuna da vurgu yaptı.

HURRİYET.COM.TR KITA AVRUPA’SINDA İLK SIRADA

Vuslat Doğan Sabancı, medyadaki küresel rekabet konusunda da önemli bir konumda bulunduklarını belirterek, İngiltere dışarıda bırakıldığında hurriyet.com.tr’nin Kıta Avrupası’nda ilk sırada yer alan medya portalı olduğunu hatırlattı.

“Hurriyet.com.tr, bugün Avrupa’da en fazla erişim sağlayan medya portalıdır. Biz bunu 15 yıl önce hayal dahi edemezdik. Bir medya markası Türkçe lisanıyla Kıta Avrupası’nda lider durumdadır. Dolayısıyla işinizi iyi yaparsanız, tüketici sizin markanıza alışıyor ve kendini güvende hissediyor” dedi.

Vuslat Doğan Sabancı medya alanında Türkiye’nin bölgesinde lider konumunu üstlenmiş durumda olduğuna da söyledi.

Medyanın geleceği bu formülde yatıyor

Hürriyet Planet
21 Mart 2012


Medyanın geleceği bu formüldePew Araştırma Merkezi Üstün Gazetecilik Projesi, 2012 yılı raporunu yayımladı. ABD'de gazeteciliğin durumunu değerlendiren yıllık raporda 2011’de en parlak dönemine ulaşan dijital devrimin geleneksel medya için hem olumlu hem olumsuz sonuçları olduğuna dikkat çekildi.Amy Mitchell ve Tom Rosenstiel’in imzasını taşıyan “Haber Medyasının Durumu, 2012” başlıklı raporda, 2011’de mobil cihazların tam anlamıyla kullanıcıya ulaştığı belirtilerek, “Bugün Amerikalı yetişkinlerin her 10’undan dördü akıllı telefon sahibi. Beş yetişkinden birinin tablet bilgisayarı var. Yeni otomobiller internet donanımıyla piyasaya çıkıyor. Mobil erişim arttıkça sosyal ağlara olan ilgi de artıyor” denildi. Bu yeni düzenin, habercilik için hem fayda hem zarar getirdiğine dikkat çekilen rapordan öne çıkan bulgular şöyle: -- Son dönemdeki araştırmalar, mobil cihazların, insanların haber tüketimine katkı yaptığını, geleneksel haber markalarının çekiciliğini artırdığını ve klasik gazeteciliği güçlendirdiğini gösteriyor. Örneğin, akıllı telefonlarından ya da tablet cihazlarından habere erişen her 10 kişiden sekizi, geleneksel bilgisayarlar üzerinden de haber alıyor. Bir başka deyişle, insanlar gün boyunca habere, cep telefonlarından, masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlarından kolay ulaşabiliyor olmanın avantajlarından faydalanıyor. Bununla birlikte, geçen yılki raporda altı çizilen bir sorun, bu yıl daha da önemli hale gelmiş durumda: Teknolojik araçların haberin geleceği üzerindeki kontrolü. -- Geçtiğimiz yıl, öne çıkan iki eğilim, habercilik ile teknoloji endüstrisi arasındaki farkın açıldığına işaret ediyor. Birincisi, yeni mobil platformların ve sosyal medya kanallarında yaşanan patlama, haber kurumlarının yetişmesini gerektiren yeni bir teknolojik alan doğuruyor. -- İkincisi, geçtiğimiz yıl, az sayıdaki teknoloji devi şirket, hayatımızdaki bütün teknolojik ürünleri tek elden üreterek konumlarını güçlendirme yoluna gitti. Google, Amazon, Facebook, Apple ve birkaç şirket, aynı anda hem insanların kullandıkları donanım ürünlerini, hem bu cihazlarda kullanılan işletim sistemlerini, hem tarayıcıları, hem iletişimin ana kanallarından e-posta hizmetlerini, hem paylaşımların sağlandığı sosyal ağları hem de alışveriş ve eğlence için kullanılan web platformlarını geliştirmeye başladı. Bütün bu ürünler, bu şirketlere, tüketiciler hakkında detaylı kişisel veri sunuyor. -- Beş büyük teknoloji şirketi, 2011 yılında internet reklam gelirlerinin yüzde 68’ini elde etti. Bu listeye, gelirlerinin büyük bir kısmını satışlardan, indirmelerden ve araçlardan sağlayan Amazon ve Apple dahil değil. 2015 yılında, Facebook’un her beş dijital reklamdan birinin satışını yapması bekleniyor. HABER ENDÜSTRİSİ GERİ KALIYORGeçen yıl yayımlanan “Haber Medyasının Durumu” raporunda, araştırmacılar, “Adaptasyonda geç kalan ve kültürel olarak mühendislikten çok içerik üretimine bağlı olan haber endüstrisi, kendisini basın sektörünün lideri değil takipçisi olarak buldu” sonucuna varmıştı. Bu seneki raporda bu durumun daha da kötüye gittiği belirtildi. Mitchell ve Rosenstiel, bu bulgular ışığında bir soru de ortaya attı: Teknoloji devleri, tüketicilere sundukları “her şey” kapsamında, güçlü bir mirası olan haber markalarını da satın almayı çıkarlarına uygun görecek mi? Facebook’un, Washington Post gibi bir medya devini almayı düşündüğü bir dönemde, daha küçük medya şirketlerinin hayatta kalması mümkün olabilecek mi? İŞBİRLİĞİ REVAÇTATeknoloji devleriyle, haber kurumları arasında şimdiden bazı güçlü mali bağlantılar oluştuğuna dikkat çekilen raporda, YouTube’un orijinal içerik üreticisi olma planları kapsamında Reuters’la yaptığı işbirliği örnek gösterildi. Rapora göre ayrıca, Yahoo, video sağlayıcısı olarak ABC News’le anlaştı. AOL kendi içeriğini üretmekte başarısız olduktan sonra Huffington Post’u satın aldı. Facebook ise “Social Reader” uygulamasının devreye girmesiyle, Washington Post, Wall Street Journal, Guardian gibi gazetelerle ortaklık kurdu. Hatta bu ay içinde Facebook’un kurucularından Chris Hughes, 98 yıllık New Republic dergisini satın aldı. Bununla birlikte raporda geleneksel haber kurumlarının, interneti kendi amaçları için kullanmak adına adımlar attığı da belirtildi. Örneğin, Associated Pres, 20’den fazla haber şirketiyle lisans anlaşmaları yaptı. ABD’deki gazetelerin yüzde 10’u dijital abonelik sistemine geçti. Yayıncı kurumlar, üçüncü kişileri aradan çıkarmak amacıyla dijital pazarlama ve danışmanlık çalışmalarına başladı. Financial Times ve Boston Globe gibi birkaç kurum ise HTML 5 kullanarak ürettikleri mobil sayfalarla Apple ve Google’ın kontrolündeki “uygulama” dünyasına alternatif geliştirmeye çalıştı. TEK KANAL TWITTERAncak Pew analistleri, bu çabaların sınırlı olduğunu ve yeni dijital alanlarda ilerleme sağlayan haber kuruluşlarının sayısının çok az olduğunu belirterek, “En büyük haber sitelerinde dijital reklamcılığın ve “akıllı” yani hedefi belli reklamcılığın hızlanması bekleniyor. Bugüne kadar haber kurumları okuyucu ve izleyicilerle ilişki kurmak, bilgi almak ve kendilerine ait olmayan içeriği paylaşmak amacıyla neredeyse sadece Twitter’ı kullandı” denildi. Raporun sonuç kısmında basılı gazetelerin sorunlarının 2011 yılında daha akut bir hal aldığı da vurgulandı. İnternetteki okuyucunun artışıyla basılı gazetelerin tirajındaki ve reklam gelirlerindeki düşüşün devam ettiğine de dikkat çekilen raporda, “2011’de basılı gazetelerin kayıpları, dijital gelirin neredeyse 10 katı oldu. Tiraj ve reklam gelirleri bir arada düşünüldüğünde, gazetecilik sektörü 2000’den bu yana yüzde 43 küçüldü” sonucuna işaret edildi. Pew analistleri, gazetelerin yaşadığı kayıpların toplumsal etkilerine de dikkat çekerek, “İnsanların devlet ve toplumla ilgili konularda haber almak istediklerinde ilk başvurdukları kaynağın (basılı ya da dijital) gazeteler olduğuna dair kanıtlarımız arttı. Eğer bu kurumlar ortadan kalkmaya devam ederse, bu bilginin hangi kanallar aracılığıyla insanlara ulaşacağı belli değil” yorumunu yaptı. “GAZETECİLİĞİN GELECEĞİNİ KURTARACAK FORMÜL…”Raporun, sonuç kısmında, “Özetle, haber endüstrisi, geçen yıldan bu yana yeni kazanç modeline yakınlaşmış değil. Dahası teknoloji endüstrisindeki rakiplerine karşı kayıpları da arttı. Ancak, haberin insanların hayatlarında daha önemli ve geniş bir alan kaplamaya başladığı yönündeki kanıtlar da artıyor. Sonuçta, gazeteciliğin geleceğini kurtaracak olan formül de bu olabilir” denilerek, Chris Hughes’un New Republic’i satın aldığı yaptığı açıklamaya yer verildi: “Tabletler okurların durmasına, düşünmesine, okumasına ve çok önemli fikirleri sindirmesine izin veriyor. Ülkemizde geleneksel, kaliteli gazetecilik için talep artıyor.”